ziyaret etmek

Bedeutungen von dem Begriff "ziyaret etmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 38 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	ziyaret etmek	visit v.
Who would believe that their renewal would depend upon the Council's agreement to Mugabe visiting Paris! Onların yenilenmesinin Konsey'in Mugabe'nin Paris'i ziyaret etmesini kabul etmesine bağlı olduğuna kim inanır! More Sentences
General
2	General	ziyaret etmek	look up v.
I looked up the address. Adresi ziyaret ettim. More Sentences
3	General	ziyaret etmek	haunt v.
Tom is haunted by the demons of his past. Tom geçmişinin iblisleri tarafından ziyaret edilir. More Sentences
4	General	ziyaret etmek	pay a visit v.
Prime Minister Verhofstadt has toured the capital cities and paid a visit to Madrid yesterday. Başkentleri gezen Başbakan Verhofstadt dün Madrid'i ziyaret etti. More Sentences
5	General	ziyaret etmek	drop in on v.
That boy used to drop in on me. O çocuk eskiden beni ziyaret ederdi. More Sentences
6	General	ziyaret etmek	call on v.
A friend of mine called on me at my office. Benim bir arkadaşım beni ofisimde ziyaret etti. More Sentences
7	General	ziyaret etmek	come by v.
I didn't know you were coming by. Ziyaret edeceğini bilmiyordum. More Sentences
8	General	ziyaret etmek	drop in v.
I just dropped in. Habersiz ziyaret ettim. More Sentences
9	General	ziyaret etmek	come over v.
Do you want to come over and watch a movie or something? Ziyaret etmek ve bir film falan izlemek ister misin? More Sentences
10	General	ziyaret etmek	stop by v.
I thought I'd stop by and wish you luck. Ziyaret etmeyi ve sana şans dilemeyi düşündüm. More Sentences
11	General	ziyaret etmek	visit v.
However, I think it was important to visit him. Bununla birlikte onu ziyaret etmenin önemli olduğunu düşünüyorum. More Sentences
12	General	ziyaret etmek	see v.
I'm seeing Tom this afternoon. Bu öğleden sonra Tom'u ziyaret edeceğim. More Sentences
Phrasals
13	Phrasals	ziyaret etmek	call on v.
A man called on you last night. Dün gece bir adam seni ziyaret etti. More Sentences
Idioms
14	Idioms	ziyaret etmek	call on v.
The police called on Mary yesterday. Polis dün Mary'yi ziyaret etti. More Sentences
Technical
15	Technical	ziyaret etmek	visit v.
We were the first Western elected politicians to visit the royal household since the crisis. Krizden bu yana kraliyet evini ziyaret eden ilk Batılı seçilmiş siyasetçiler olduk. More Sentences
General
16	General	ziyaret etmek	drop over v.
17	General	ziyaret etmek	call upon v.
18	General	ziyaret etmek	drop around v.
19	General	ziyaret etmek	make a visit v.
20	General	ziyaret etmek	come round v.
21	General	ziyaret etmek	call v.
22	General	ziyaret etmek	pay a visit to v.
23	General	ziyaret etmek	wait on v.
24	General	ziyaret etmek	call at v.
25	General	ziyaret etmek	wait upon v.
26	General	ziyaret etmek	pay a call v.
27	General	ziyaret etmek	perform a visit v.
28	General	ziyaret etmek	travel to v.
29	General	ziyaret etmek	gam v.
30	General	ziyaret etmek	cosher [ireland] v.
Phrasals
31	Phrasals	ziyaret etmek	take in v.
32	Phrasals	ziyaret etmek	come around v.
33	Phrasals	ziyaret etmek	look in v.
Colloquial
34	Colloquial	ziyaret etmek	make the rounds v.
Idioms
35	Idioms	ziyaret etmek	do the rounds v.
36	Idioms	ziyaret etmek	darken someone's door v.
Archaic
37	Archaic	ziyaret etmek	wait upon v.
38	Archaic	ziyaret etmek	seek v.

Bedeutungen, die der Begriff "ziyaret etmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 80 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	müzeyi ziyaret etmek	visit the museum v.
The tourists visit the museum. Turistler müzeyi ziyaret ediyor. More Sentences
2	General	birini ziyaret etmek	visit someone v.
Linda visited someone and still hasn't come back. Linda birini ziyaret etti ve hâlâ geri gelmedi. More Sentences
3	General	birisini tebrik etmek amacıyla gerçekleştirilen ziyaret	congratulatory visit n.
4	General	çat kapı ziyaret etmek	drop in v.
5	General	istendiği zaman ziyaret etmek	drop over v.
6	General	birini ziyaret etmek	pay someone a call v.
7	General	birini ziyaret etmek	pay someone a visit v.
8	General	istendiği zaman ziyaret etmek	visit someone casually v.
9	General	tekrar ziyaret etmek	revisit v.
10	General	hasta yatağında ziyaret etmek	pay a sickbed visit v.
11	General	ilginç yerleri ziyaret etmek	see the sights v.
12	General	hasta yatağında ziyaret etmek	visit somebody on one's sickbed v.
13	General	fuarı ziyaret etmek	visit a fair v.
14	General	ilginç yerleri ziyaret etmek	do the sights v.
15	General	hayvanat bahçesini ziyaret etmek	visit the zoo v.
16	General	akrabalarını ziyaret etmek	visit one's relatives v.
17	General	makamında ziyaret etmek	visit someone in his office v.
18	General	beyaz saray'ı ziyaret etmek	visit the white house v.
19	General	sık sık ziyaret etmek	visit frequently v.
20	General	sık sık uğramak/ziyaret etmek	visit frequently v.
21	General	hafta sonları ziyaret etmek	visit on weekends v.
22	General	birini hapiste ziyaret etmek	visit someone in jail v.
23	General	kiliseyi ziyaret etmek	visit the church v.
24	General	eski bir arkadaşı ziyaret etmek	visit an old friend v.
25	General	bir arkadaşı ziyaret etmek	visit a friend v.
26	General	bir dizi küçük istasyon kasabasını ziyaret etmek	whistle-stop v.
27	General	uzakta yaşayan akrabaları ziyaret etmek	cousin [dialect] v.
28	General	gezgin olarak ziyaret etmek	cover v.
29	General	kısa süreliğine ziyaret etmek	drop v.
30	General	(iklimi, bölgeyi) ziyaret etmek	climate [obsolete] v.
31	General	birbirini ziyaret etmek	intervisit v.
32	General	önceden ziyaret etmek	previsit v.
33	General	kenar mahalleleri ziyaret etmek	slum v.
Phrasals
34	Phrasals	birini ziyaret etmek	pop round v.
35	Phrasals	birini ziyaret etmek	look in on somebody v.
36	Phrasals	birini ziyaret etmek	pop in v.
37	Phrasals	birini ziyaret etmek (özellikle hasta veya yardıma ihtiyacı varsa)	look in on someone v.
38	Phrasals	(kuzeyde/daha yüksek bir yerde) bir yeri ziyaret etmek	drop up (some place) v.
39	Phrasals	uzun zaman görülmeyen kişiyi ziyaret etmek	look someone up v.
40	Phrasals	birini/bir şeyi ziyaret etmek	go to someone or something v.
41	Phrasals	(birini) bir etkinlik (yemek, parti, ziyaret) için evine davet etmek/çağırmak	have (someone) over (for something) v.
42	Phrasals	bulunduğu yerin güneyindeki bir yeri ziyaret etmek	come down to v.
43	Phrasals	birini ziyaret etmek	call upon someone v.
44	Phrasals	birini ziyaret etmek	call on someone v.
45	Phrasals	(bir yeri) ziyaret etmek	call at (some place) v.
46	Phrasals	(birini) ziyaret etmek	call on (someone) v.
47	Phrasals	(birini) ziyaret etmek	call upon (someone) v.
48	Phrasals	sonradan tekrar ziyaret etmek	look back [uk] v.
49	Phrasals	(birini) çat kapı ziyaret etmek	drop in on (someone) v.
50	Phrasals	otomobille (bir yeri) ziyaret etmek	roll through v.
51	Phrasals	(bir yeri) ziyaret etmek/gezmek	go into (something) v.
Colloquial
52	Colloquial	(bulunduğu yerin kuzeyindeki) bir yeri ziyaret etmek	drop up v.
Idioms
53	Idioms	birini ziyaret etmek	pay someone a visit v.
54	Idioms	birisini ziyaret etmek	pay a call on someone v.
55	Idioms	birini ziyaret etmek	pay a visit to someone v.
56	Idioms	görülecek (turistik) yerleri görmek/ziyaret etmek	see the sights v.
57	Idioms	(sırayla) uğramak/ziyaret etmek	do one's rounds v.
58	Idioms	(ziyaret etmek için) uğramak	pop by (for a visit) v.
59	Idioms	(ziyaret etmek için) uğramak	pop around for a visit v.
60	Idioms	(sırayla) uğramak/ziyaret etmek	make the rounds v.
61	Idioms	(ziyaret etmek için) uğramak	pop in (for a visit) v.
62	Idioms	(ziyaret etmek için) uğramak	pop over (for a visit) v.
63	Idioms	(sırayla) uğramak/ziyaret etmek	do the rounds v.
64	Idioms	(sırayla) uğramak/ziyaret etmek	make one's rounds v.
65	Idioms	en önemli yerlerini ziyaret etmek	hit the high spots v.
66	Idioms	en ilginç/heyecan verici yerlerini ziyaret etmek	hit the high spots v.
67	Idioms	eğlence yerlerini ziyaret etmek	hit the high spots v.
68	Idioms	eğlence yerlerini ziyaret etmek	hit the high points v.
69	Idioms	(birini/bir şeyi) ziyaret etmek	pay (someone or something) a call v.
70	Idioms	(birini/bir şeyi) ziyaret etmek	pay (someone or something) a visit v.
71	Idioms	-i ziyaret etmek	pay a call on v.
72	Idioms	(birini/bir şeyi) ziyaret etmek	pay a call on (someone or something) v.
73	Idioms	(birini/bir şeyi) ziyaret etmek	pay a call to (someone or something) v.
74	Idioms	(bir yeri) ziyaret etmek	pay a visit to (something) v.
Speaking
75	Speaking	hangi ülkeyi ziyaret etmek istiyorsun?	what country do you want to visit? expr.
Trade/Economic
76	Trade/Economic	müşteri olarak ziyaret etmek	patronise v.
77	Trade/Economic	müşteri olarak ziyaret etmek	patronize v.
78	Trade/Economic	müşteriyi çat kapı ziyaret etmek	cold call v.
Tourism
79	Tourism	gezginlerin ziyaret ettikleri yerlerdeki topluluklara ve çevreye yardım etmek için gönüllü olarak çalışması	voluntourism n.
80	Tourism	tur yaparken (bir yeri) ziyaret etmek	tourist v.